Doğanın Sırrı: Kayısı Çekirdeği Yağı

16-10-2023 11:45
Doğanın Sırrı: Kayısı Çekirdeği Yağı

Aromaterapi yağları, uçucu yağlardan seçilmektedir. Kök, çiçek, yaprak, tohum, meyve gibi kendine özgü kokusu ve yağı olan bitkilerden çıkmaktadır. Raf ömrü kısa ve dayanıksız olması, nadir bir yapıya sahip olmasıyla pahalı ürünlerdir. Destekleyici doğal bitki yağları; Tedavi, masaj ve tıbbi alanlarda kullanılan ürünlerdir. Birçok çeşidi bulunan bitkisel uçucu yağların içinde doğanın sırrı olan kayısı çekirdeği yağını inceleyelim;


Kayısı Çekirdeği Yağı Nedir?


Kayısı meyvesinin çekirdeğinden elde edilen, bir çok kullanım alanları ve faydalarından yararlanılan bitkisel bir uçucu yağdır. Hücre yenileyen, cildin nem dengesini koruyan ve daha birçok etkileri ile kozmetik alanlarında, aromaterapi alanlarında, geleneksel tıp yöntemlerinde kayısı çekirdeği yağı sıklıkla tüketilmektedir.


Kayısı Çekirdeği Yağı Nasıl Oluşur?


Yaz mevsiminde toplanan kayısı meyvesi ile kayısı çekirdeği yağının oluşum serüveni başlamaktadır. Genellikle çekirdeklerinden ayrılan kuru kayısı üretimi yapılan yerlerde kayısı çekirdeği yağı üretimi yapılmaktadır. Hafif ve kokusuz yapısı olan kayısı çekirdeği yağı hassas üretim sınıfında olan soğuk pres ( soğuk sıkım ) yöntemi ile damıtarak  saf hali elde edilmektedir. 


Kayısı Çekirdeği Yağı İçeriğinde Neler Vardır?


Kayısı çekirdeği yağının birçok faydası bulunmaktadır. Bu faydaları almamızın sebebi, kayısı çekirdeği yağında bulunan yararlı yağ asitleri, omega 3, omega 6, omega 9 yüksek oranda bulunmasından kaynaklıdır. Aynı zamanda içeriğinde A vitamini, E vitamini, D vitamini, K vitamini, magnezyum, selenyum, kalsiyum gibi mineraller ve doymuş yağ asitlerinden stearik asit ve palmitik asit bileşenleri bulunmaktadır.


Kayısı Çekirdeği Yağı Nasıl Kullanılır?


Beslenme ve takviye gıda için kayısı çekirdeği yağı tüketmek istiyorsanız aldığınız bitkisel uçucu yağın uygunluğu için emin olmalısınız. Kozmetik için kullanılan ve beslenme için tüketilen kayısı çekirdeği yağı farklılık göstermektedir.


Aromaterapi amaçlı kayısı çekirdeği yağını ihtiyaç duyduğunuz bölgeye birkaç damla ile masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Genel olarak geniş yüzeyler için kullanmak istiyorsanız banyo suyuna birkaç damla ekleyebilirsiniz.


Göz çevresi kullanımları için susam yağı, badem yağı ve kayısı çekirdeği yağı ile karıştırarak uygulayabilirsiniz.


Cilt bakımında tüm cilt tipine uygun olduğu için daha rahat kullanabilirsiniz fakat hafif bir uçucu yağ olsa da yoğunluğundan kaynaklı direk kullanım için uygun değildir. Günlük kullandığımız toniklerin, yüz temizleme ürünlerinin içine birkaç damla ekleyerek seyreltilmelidir. Kullanım dozu önemlidir, cilt üzerinde ve yüzde tüylenme yapabilmektedir.


Saç bakımında tüm saç tipine uygun olduğu için daha rahat kullanabilirsiniz aynı zamanda kirpik ve kaşlar içinde uygulamak mümkündür fakat cilt için uygulanma şekli ile saçlar içinde kayısı çekirdeği yağını seyrelterek kullanmak gerekmektedir. Şampuanlarınızın içine birkaç damla ekleyerek tüketebilirsiniz.


Kayısı Çekirdeği Yağı Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?


Hafif ve kokusuz bir yapısı olmasına aldanmamak gerekmektedir, etkisi yüksek ve baskındır. Kayısı çekirdeği yağını dikkatli kullanmadığınız takdirde cilt bakımında kullanılacaksa gözenekleri tıkar, sivilce yapar, saç bakımında kullanılacaksa yağlanma, göz çevresinde kırışıklık için kullanılacaksa göz altı yağ bezesi oluşumuna sebep olur ve yüzde tüylenmelere neden olabilmektedir. Aynı zamanda kayısı çekirdeği yağında doğal olarak az miktarda siyanür bulunduğu için kontrolsüz ve yüksek dozda kullanılması, zehirlenmelere yol açmaktadır. Güneşe karşı duyarlı olan kayısı çekirdeği yağını akşam saatlerinde kullanmanız ve mutlaka güneş kremi sürmeniz gerekmektedir.


Kayısı çekirdeği yağını kullanım sebebine göre doktorunuzdan tüketim şekli ve dozu hakkında bilgi almanız daha doğru olacaktır. 


Kayısı Çekirdeği Yağı Faydaları Nelerdir?


Üst solunum yolu enfeksiyon rahatsızlıklarında destekleyici olduğu,


Astım, bronşit, öksürük gibi solunum hastalıklarının tedavisini desteklediği,


Bağışıklık sistemini desteklediği, güçlendirdiği,


Antioksidan özelliği ile enfeksiyon oluşumunu önlediği,


Mantar, akne, sedef, uçuk gibi rahatsızlıkların tedavisini desteklediği,


Arı sokmaları, böcek ısırıkları gibi durumlardan kaynaklanan ağrıları ve şişlikleri hafiflettiği,


Egzama tarzı kaşıntılı rahatsızlıklara karşı iyi geldiği,


Yara ve yanıkların iyileşmesini hızlandırarak desteklediği,


Kolesterolü dengede tutmaya yardımcı olduğu,


Eklem iltihaplarını, eklem ağrılarını, eklem sertliğinin tedavisini destekleyip, hafiflettiği,


Kabızlığa karşı iyi geldiği,


Cildi temizleyip, besleyip, nemlendirdiği,


Cilt hücrelerini onardığı ve yenilediği,


Cilt gözeneklerini sıkıştırarak elastikiyeti sağladığı,


Göz altı morluk ve şişkinliklerini hafiflettiği, 


Göz çevresi kırışıklıklarının oluşumunu, cilt yüzeyindeki  ince çizgi ve kırışıklık oluşumunu yavaşlattığı,


Cildin genç görünümünü sağlamak için yüz kaslarını çalıştırdığı,


Hassas cilt yapısına sahip olanların ciltlerini yatıştırmasına iyi geldiği,


Saç, kaş ve kirpiklerin köklerini beslediği, nemlendirdiği ve güçlendirdiği,


Ayak sağlığına iyi geldiği, ayakları soğuktan koruduğu, 


Ayak topuklarını, ayak tabanlarında oluşan sertleşmeyi nemlendirip, yumuşatmasını sağladığı,


Selülitlerin giderilmesine yardımcı olduğu,


Bölgesel incelme ve bölgesel zayıflamaya yardımcı olduğu,


Kalp sağlığını koruduğu, kalp rahatsızlıklarına karşı iyi geldiği, 


Kalp krizi riskini düşürdüğü bilinmektedir.


Datçam Olarak Sizlere Tavsiyemiz; Bitkisel yağ ürünlerini, uzun süreli ve yüksek miktarlarda tüketmemenizi öneririz. Her bitkisel yağ dikkatli kullanılması gereken bir üründür. Kronik bir hastalığı bulunan, çeşitli nedenlerle sürekli olarak ilaç kullanan veya besin alerjileri olan bireyler bitkisel yağları kullanmadan önce mutlaka hekimlerine danışmaları, önerilen dozları aşmamaları gerekir.
















Blog Etiketleri :
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.